Kemik kanseri, oldukça tehlikeli olan kanser türlerinden biridir. Kemik dokusu kan damarlarından, yağ dokusu, sinirler, kemik ve kıkırdak içeren bir dokudur. Yapılardaki anormal büyüme kemik kanserinin oluşmasına neden olur. Bu tümöral dokular kötü huylu olur. Erken aşamada teşhis edildiğinde, daha kolay tedavi edilebilir. Ancak kemik kanseri vücutta uzuv kaybı, yaşam kaybı gibi sonuçlara neden olabilir. Kemik kanseri iki grupta sınıflandırılır.
Kemik kanseri türleri nelerdir?
Birincil (Primer) kemik kanseri: Bu tür kanserler kemikte kendi dokusundan kaynaklanır. Bunlarda kendi aralarında ikiye ayrılmaktadır. İlki kötü huylu kanserlerdir. Bu türdeki tümörler hızla büyür ve çevre organlara metastaz yapma eğiliminde olurlar. Diğer türde iyi huylu olan selim kanserlerdir. Yavaş büyüyen tümörlerin metastaz eğilimi olmaz ve ağrıya neden olmazlar.
İkincil (Sekonder) kemik kanseri: Bu tür kemik kanseri başka organlardan metastaz sonucu gelişirler. Kemiğe sıçrayan tümör burada gelişerek, kemik kanserine neden olur. Kemik kanserleri tıpta sarkom şeklinde tanımlanır. Bunlar kaynaklandığı dokuya göre isimlendirilir. Kemik dokusundaki habis kanser ostesarkom, kıkırdak dokudan köken alanlar kondrosarkom, yağ dokudan köken alanlar liposarkom, damardan köken alanlar anjiyosarkom diye tanımlanır.
Kemik kanseri oluşumu neden olur?
Kemik kanserinin neden oluştuğu hakkında kesin bilgiler yoktur. Genellikle kanser yapan ajanların bu riski arttırdığı düşünülür. Fazla oranda ışığa maruz kalmak, güneş ışınlarından olumsuz etkilenmek, enfeksiyon ve virüsler, vücutta direncin düşmesine neden olan hastalıklar, sigara alışkanlığı gibi etkenler bunda etkili olabilir. Toplumda her yaşta kişide kemik kanseri gelişebilir.
Kemik kanseri belirtileri nelerdir?
Kötü huylu kemik tümörlerinde genellikle bölgede şişlik ve ağrı oluşumu meydana gelir. Bu etkilerin ilerlemesiyle cildin damarlanması ve dışarıdan belli olan toplardamar artışı dikkati çeker. Tümörler iyi huylu olursa, ağrı gibi yakınmalar pek olmaz. Ancak tümörün çevre dokulara yaptığı baskı sonucunda yakınmalar ortaya çıkabilir. Özellikle sinirlere yapılan bası ağrı olarak yansır. İyi huylu tümörler içinde yer alan osteid osteoma denilen tümör türü ise, ağrıya yol açabilir. Yapılan tanı sırasında ağrının şiddeti önemli bir etken olur. Hastanın içtiği aspirinle ağrı geçerse, osteid osteoma tanısı daha rahat konulabilir.
Kemik kanseri tanısı nasıl konur?
Kemik kanseri erken aşamada daha rahat teşhis edilebilir. Özellikle erken dönemde meydana gelen ağrılar, ilaçlarla kontrol altına alınamıyorsa kemik kanseri şüphesine neden olabilir. Tanı için kan tetkikleri, hastanın öyküsü, röntgen çekimi, kemik sintigrafisi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans gibi incelemeler yapılır. Ayrıca kemik dokusuna biyopsi yapılarak, kesin tanı konulabilir. Kemik kanseri kötü huylu tümörler nedeniyle gelişirse, oldukça hızlı bir gelişim gösterir. Tümörün büyümesi tedaviyi güçleştirir. Çünkü tümör büyüdükçe, ameliyatla çıkarılması daha zordur.
Kemik kanseri tedavisi nasıl yapılır?
Yapılan biyopsi sonucunda kemik kanserinin türü tespit edildiyse, buna uygun şekilde tedavi planlaması yapılır. Özellikle kötü huylu kemik kanserinde tedavi geciktirilmeden başlatılmalıdır. Bu durumda tedavide kötü huylu tümör tamamen çıkarılır. Daha önceden tümörle birlikte çevresindeki dokularda alınırdı. Ancak gelişmelerin ışında, sadece tümörün alınmasıyla tedavi yapılmaya başlanmıştır. Bazı hastalarda cerrahi girişimin sonrasında kemoterapi ve radyoterapi tedavileri de uygulanır. Bu tedaviler cerrahiden önce yapılırsa, tümörün yayılmasına engel olmak içindir.
Kemik kanserinde hedef hastaların yaşamını, uzuvlarını korumaktır. Tedaviden sonra hastanın yaşama süresi tümörün türüne göre farklılık gösterebilir. Kötü huylu tümörlerde bu oran 5 yılda % 60-70 kadardır. Yeni yöntemlerin uygulanması sonucunda, bu sürenin 10-15 yıla kadar çıkarılması hedeflenmektedir. Tedavide ekip çalışmasının önemi büyüktür. Bu nedenle erken aşamada teşhis edilen ve tedavisi başarılı şekilde yapılan kemik kanseri bertaraf edilebilir.